Online Panik Atak Tedavi Programı

Hangi şehirde olursanız olun Dr. Ofelya Cabral’ın panik atak tedavilerine bulunduğunuz yerden, internetten yani online olarak katılabilir ve kendisinin önderliğinde canlı bir şekilde düzenlenen tedavi programına başlayabilirsiniz. Katılmak isteyenlere tedaviden önce Dr. Ofelya Cabral birebir online ön görüşme yapmaktadır. 2005 yılından bu yana kendisini kanıtlamış panik atak programı hakkında daha fazla bilgi almak için kliniğimize ulaşabilirsiniz.

Adım Adım Program Süreci

1- Online Ön Görüşme

Katılmak isteyenlerin, teşhislerini yapmak ve programın hastaya uygun olup olmadığını anlamak amacıyla Dr. Ofelya Cabral birebir online ön görüşme yapıyor.

2- Online Canlı Eğitim Semineri

Ön görüşme sonrasında küçük gruplarla yapılan ve bir gün (6 saat) süren panik atak eğitim seminerlerimiz, Dr. Ofelya Cabral ve bu konuda 9 yıl tecrübeye sahip olan ekibiyle beraber yapılıyor.

3- 21 Günlük Set Programı

Eğitim sonrasında gündelik hayatına devam eden hastamız, set programı ile desteklediğimiz ve her gün ortalama bir saat ayıracağı 21 günlük bilinçaltı tedavi programını uyguluyor ve bu süre içinde bizimle irtibat halinde oluyor.

4- Takip Seansı

21 günlük tedavi programı sonrasında Ofelya hanım ile birebir 1 tane online veya yüz yüze takip seansı yapılıyor. Buradaki amaç son durum değerlendirmesi yapmak ve hasta üzerinde karar vermektir.

YILDIR DEVAM EDEN TECRÜBE
0 +
DEFA DÜZENLENEN SEMİNER
0 +
PANİK ATAK İÇİN KATILAN
0 +

Panik Atak Nedir?

Panik atak aniden ortaya çıkan, yoğun fiziksel ve duygusal belirtilerle gelen ve vücudun yüksek stresin sonucunda devreye soktuğu mekanizmadır. Özellikle hayatımızda belirgin bir değişiklik yaşandığında ve bu durumdan dolayı stres hissettiğimizde ortaya çıkan bir durumdur. Panik atak hayat kalitesini oldukça düşüren iç huzursuzluğu, anksiyete hali, ve stresten dolayı oluşan fiziksel belirtileri beraberinde getirir. Birçok kaynağa göre ne kadar sürdüğü tartışma konusu olsa da ortalama 5 dk ile 20 dk arasında sürdüğü söylenir.

Tüm bu fiziksel belirtilerin temel sebebi ise vücutta artan adrenalinin panik atak için gereken eşiği aşıp artık yoğun fiziksel belirtilere sebebiyet verebilecek seviyelere çıkmasıdır.

Birçok belirgin belirtilerin yanında bazı ufak sayılabilecek belirtiler de mevcuttur. Sıkça yaşanan belirtileri sıralayacak olursak liste aşağıda olduğu gibidir:

  • Kalp çarpıntısı
  • Cilt renginde solma
  • Mide bulantısı
  • Baş dönmesi
  • Denge kaybı 
  • Bulanık görme ( Sanki çok yorulmuş gibi bakarken odaklanma zorluğu)
  • Boğazda yumru
  • Nefes almakta zorluk hissi 
  • Yutkunmada zorluk (Yemek yerken boğazımda kalacak endişesi, ağız kuruluğu)
  • El, ayak ve vücudun bazı yerlerinde oluşan uyuşmalar, kas seyirmeleri, karıncalanma
  • Karın ağrısı (Sancı, şişlik)
  • Bağırsak ve mesane hareketlerinde artış (Sık idrara çıkma veya ishal)
  • Terleme, üşüme, titreme
  • Panik atak sonrası oluşan yorgunluk

Yukarıda sıralamış olduğumuz liste panik atak anında oluşan fizyolojik belirtilerdir. Ancak panik atak yaşayan kişilerin bu belirtilerin üzerine ek olarak psikolojik belirtiler de gösterdiği bilinir. Özellikle ilk panik atak tecrübelerinin sonrasında oluşan “tekrar yaşarsam” ya da “bilmediğim bir anda bu durum bana tekrar geri gelirse” veya “bu belirtiler bende bir sağlık sorunu olduğuna işaretse?” tarzında düşüncelerle oluşan korkular, endişeler ve fobiler domino taşları gibi birbiri ardına sıralanabilir.

Psikolojik belirtilerinin listesi de aşağıda olduğu gibidir. Bu belirtiler çoğunlukla temelinde, adrenalin hormonunun zihinde yarattığı hassaslık, çabuk etkilenme, korku ve endişelerden kaynaklanır.

  • Kontrolü kaybetme korkusu (“İstemediğim bir şeyi yapabilirim”)
  • Bayılma korkusu (Panik atak bayılmaya sebebiyet vermese bile belirtiler bayılma öncesi hissini andırabilir)
  • Ölüm korkusu (Anlık gelen şiddetli korku ve üzerine yerleşen “hastalığım teşhis edilemeyecek ve öleceğim” korkusu)
  • Delirme korkusu (Bu korku herkeste olmasa bile bazı kişilerde meydana gelir.)
  • Ortama ve kişinin kendisine karşı yabancılaşma hissi (Rüya ya da filmdeymiş gibi hissetmek, çevreyi ve kendisini tanıyamamak)
  • Tuhaf takıntılı düşünceler (Genellikle otobüs ya da uçak gibi ortamların panik atağa sebebiyet verdiğine dair olan inancın gelişmesi ve kişinin bazı ortamlara girmekten kaçınması)

Yukarıda bahsedilen fizyolojik ya da psikolojik belirtilerin mutlaka hepsinin birden olması gerekmiyor. Bu belirtilerden bazıları yaşanabilir ya da tüm belirtiler birden yaşanabilir. Bu kişinin durumuna göre değişiklik gösterir.

Öte yandan 5 dk ile 20 dk arasında sürdüğü söylenilse de, daha uzun süreli ataklar geçirdiğini söyleyenler de vardır. Bunun sebebiyse panik ataktan sonra vücudun rahatlama sürecinde hemen kendine gelememesidir. Daha uzun süreli geçirilen panik atak, kesin olmamakla beraber, altında anksiyete bozukluğu (endişe) ve depresyon gibi konuların da yatıyor olabileceğine işarettir.

Panik Atak Sağlığa Zararlı mı?

Bu soruya kısaca “Hayır” diye yanıt verebiliriz. Nedenini gelin beraber inceleyelim.Vücut kendisini stresli veya hayati tehlikesi olduğuna inandığı bir durumun içinde bulduğunda hayatta kalma mekanizmasını devreye sokar. Bu hayatta kalma mekanizmasına savaş ya da kaç (fight or flight) mekanizması denir. Bu mekanizmanın devreye girdiğinin en temel göstergesi, vücutta adrenalin hormonunun salgılanmasıdır. Adrenalin, vücutta hayatta kalma içgüdüsünün çalıştığının göstergesidir. Adrenalin salgılandıktan sonra vücutta bizim bildiğimiz ismiyle panik atak veya savaş ya da kaç mekanizması başlamış olur.Panik atağın ne zaman ve ne sıklıkta yaşanacağı, bireyin durumuna, stres seviyesine ve yaşadıklarına göre değişiklik gösterir. Yukarıda anlatılanlara ek olarak şunu söyleyebiliriz; hayatta kalma içgüdüsünün çarkını döndüren mekanizmalardan biri olan panik atak, vücuda zarar veremez. Bu, zaten en başında ortaya çıkışına neden olan hayatta kalma içgüdüsünün mantığına tamamen ters olur.Yaşanan fiziksel belirtiler (örneğin; kalp çarpıntısı, uyuşmalar vs.) ve vücudun strese verdiği tepkiler asla kendisine zarar verecek seviyelere çıkmaz.Otonom sinir sistemi adrenalin salgılanması sırasında oluşan belirtilerde, vücudun kaldırabileceği sınırları bilir ve bu bilgiye göre hareket eder. Örneğin; kalp çarpıntısı ortalama 120-130 BPM arasında seyir eder; vücut bu seviyeleri rahatlıkla kaldırabileceğini bilir ve kaldırabilir de.Panik atak geçiren kişilerin sıkça söylediği bir söz vardır: “Doktora, hastaneye test yaptırmak için gidiyorum fakat herhangi bir sağlık sorununuz yok diyorlar “. Bu fiziksel olarak hiçbir rahatsızlığının söz konusu olmadığının işaretidir.Psikolojik tarafına bakarsak; panik atak sırasında özellikle hastalık korkuları, ölüm korkusu, kontrolü kaybetme korkusu veya delirme korkusu gibi gündelik endişeyi arttıran kaygılar eklenir. Bunlar sadece anksiyete çatısı altında ele alınabilir ve fiziksel bir sağlık sorununa işaret etmez. Bu kaygılar için terapi ve uygun eğitimler almak faydalı olacaktır.

Panik Atak ve Panik Bozukluğu Arasındaki Fark

Bu gerçekten çok karıştırılan ve aydınlatılması elzem bir konu. Toplumda, hatta eğitimli kesimlerde bile bu iki kavramın aynı olduğunu düşünülebiliyor. İsim benzerliği insana aksini düşündürse de; bunlar temelde çok ayrı iki kavramdır.

Öncelikle panik atak nedir? Belirtileri, sebepleri ve detaylarına değindik ancak kısaca tekrar özetlemek gerekirse; “Panik atak korkuyla beraber yaşanan, vücudun strese karşılık vermiş olduğu fiziksel tepkiler bütünüdür. Bu belirtilere örnek olarak, kalp çarpıntısı, terleme, uyuşma, karıncalanma, nefes darlığı vs. örnek gösterilebilir.

Panik atağı kısaca tanımladığımıza göre şimdi her zaman karıştırılan panik bozukluğuna değinebiliriz. Panik bozukluğu, zihinde gelişen bir düşünce durumudur. Yani yaşanan panik atak anlarından sonra insan şunu düşünebilir; “ben ne yaşadım?“, “bu yaşadığım kalp krizi miydi?“, “bu yaşadığımı bir daha yaşar mıyım?“… Doğal olarak bu tarz korkular ve düşüncelere, yani acaba “panik atağı tekrar yaşar mıyım” korkusuna panik bozukluğu denir.

Özetle panik atak yaşanan stres ve korkunun fiziksel etkileri, panik bozukluğu ise zihinde gerçekleşen psikolojik etkileri diyebiliriz.

Peki gelelim meşhur soruya: Her panik atak yaşayan panik bozukluğu yaşar mı?

Bu sorunun cevabı da yine hayır olacaktır. Her panik atak yaşayan yaşadığına bir anlam yüklemez. Hatta bazılarımız panik atak yaşar ama yaşadığını bile fark etmeyip hayatına normal bir şekilde devam eder. Bazıları da “panik atak geçiririm” korkusuyla doktora, acil servis bölümüne gider ve test sonuçları çıktıktan sonra “aslında bir şeyim yokmuş” diye düşünüp, hayatına kaldığı yerden devam eder.

Panik bozukluğu “bir daha panik atak yaşarsam” korkusu olduğu için vücudun rutin endişe seviyesini artırır ve bu artışın sonucunda da panik atağın günlük sıklıkta yaşanması daha muhtemel hale gelir. Ancak bu durum da kişiye göre değişir.

Panik Atak ve Anksiyete Bozukluğu Arasındaki Bağ

Özellikle yeni başlayan panik atak süreçlerinde anksiyete bozukluğu çok yoğun olmayabilir. Ancak zamanla panik atak yerini anksiyete bozukluğuna bırakabilir.

Örneğin; birisi panik atağın ilk süreçlerindeyken durum onun için çok yenidir ve hayatının bazı yerlerinde henüz panik atak geçirmemiş olabilir. İlk zamanlardayken henüz yolculukta, uçakta, otobüste, sosyal ortamlarda veya yalnız kaldığında herhangi bir panik atak tecrübesi olmadığı için, hatırında bu ortamlardan sakınmasını gerektirecek bir anksiyete tecrübesi de bulunmaz. Ancak zaman geçtikçe bu yerlerde panik atak yaşadıkça, onun için bu tarz durumlar artık panik atak tetikleyici düşman faktörler haline dönüşebilir. Örneğin, bir öğrenci kalabalık bir sınıfa girdiğinde ve panik atak yaşadığında, artık kalabalık sosyal ortamlar, kapalı ve kalabalık yerler bu öğrenciye yaşadığı panik atağı anımsatabilir. Dolayısıyla bu gibi yerlerden kaçınmaya başlayabilir. Böylece artık gündelik tetikleyici faktörleri ve endişe seviyesi artmış; yani vücutta adrenalin seviyesi yükselmiş olur.

Yukarıda anlatılanlara dayanarak şöyle söylemek mümkündür; “Panik atak gündelik endişe seviyesini arttırabilir ve bireyi daha hassas bir hale getirebilir“. Dolayısıyla kendini bir iç huzursuzluk, kötü bir şey olacakmış hissi içinde bulabilir. Anlatılan kötü hikayelerden veya kötü haberlerden kolaylıkla etkilenebilir, çok normal durumlarda ağlama hissi veya çabuk sinirlenme gibi durumlar yaşayabilir. Bunlar elbette hayat kalitesini kayda değer derecede düşüren etkenlerdir.

Genellikle panik atak yaşayan kişilerin endişeleri sağlık konularına yönelebilir. Özellikle panik ataktan dolayı yaşanan fiziksel belirtilerin adrenalin seviyesi yükseldiğinde vücudun kendini korumak için verdiği tepkiler olduğu bilinci oluşmadıysa ayırt etmek zordur. Bu belirtilerden yola çıkarak gerçek bir rahatsızlık olduğu düşünülebilir. Mesela panik atak anında yaşanan kalp çarpıntısı ve vücutta oluşan kas uyuşmalarından dolayı, “kalp krizi geçireceğim veya sağlığımda başka bir sorun var ve teşhis edilemiyor” tarzında düşüncelere yol açabilir.

Zaman içerisinde panik atağın üzerine eklenen diğer rahatsızlıklara panik atak piramidi adı verilir. Özellikle uzun süredir panik atak yaşayanlarda bu piramit daha kompleks bir yapıdadır. Panik atağı tedavi ettikten sonra piramidin ilk katmanını çözmüş oluruz. Böylece diğer katmanlar üzerinde terapi uygulamak kolaylaşır. Panik ataktan bağımsız olarak yaşadığınız bir başka sorunun kökeni piramidin en alt katmanına dayanıyor, ve siz bunun panikle ilgili olduğunu fark etmeden yaşıyor olabilirsiniz. Ancak piramidinizi beraber incelediğimizde ortaya çıkacak olan resimle, hayatınızda yaratmış olduğu görünmez etkileri de gün yüzüne çıkacak. Zaten temelde panik atağı tedavi etmek, piramidin diğer katmanlarında oluşmuş olan sorunların etkisini azaltır. Dolayısıyla panik ataktan kurtulmak gündelik endişe seviyesini düşürmekle birlikte, birçok konuda da iyileşme sağlayacaktır.

Buraya kadar okuduğunuza göre; muhtemelen ya panik ataktan kurtulmak istediğinizi ya da tanıdığınız birine bu konuda yardımcı olmak istediğinizi anlıyorum. Bu yüzden sözü bitirmeden önce şunu da eklemek istiyorum: Panik atak yaşamaya ne zaman başlamış olursanız olun, yaşadığınız bu bilinmezlik ve endişe dolu durumun bir çıkışı ve çaresi var. Ekibim ve ben süreç boyunca sizlere eşlik etmekten ve kolaylaştırıcı rolü oynamaktan memnuniyet duyarız. 

İletişim Formu

Call Now Button